Yeni Misafirlerimiz #2: David Stockton



Eğer soyadınız Stockton ise, ve babanız NBA tarihinde çok önemli bir yer tutuyorsa, beklentiler sizin için de doğal olarak fazlasıyla artacaktır.

David'in psikolojisini anlayabilmek, kendinizi onun yerine koyabilmek çok zor. Babasını izleyerek büyüyen ve çocukluğundan beri hep onun gibi olma hayalini kuran birinin, gerçekleri zamanla idrak edebilmesi epey sıkıntılı bir süreç. David Stockton'ın kariyeri için en önemli olan durum, bu gerçeklerle yüzleşme sürecinin olabildiğince çabuk geçmesiydi. Hayal kırıklıkları yüzünden hayıflanmayı bırakıp oyununa odaklandığında, üniversite dönemindeydi. Babasının varlığını avantaja çevirmeye başladıktan sonra işler onun lehine dönmeye başladı.

DAVID STOCKTON ( 25 - PG - 1.80 )

- David Stockton'ın maçlarını seyrettiğinizde, babasının bazı özelliklerini kaptığını görebiliyorsunuz. Bunun ilk örneği olarak, oyun zekasını söyleyebilirim. Zaten Stockton'ın, "IQ, basketbolda sahip olabileceğiniz en değerli özelliktir" açıklaması, onun oyuna olan bakış açısını özetliyor. Biraz daha açalım: Stockton takıma ne zaman liderlik etmesi gerektiğini ve ne zaman kenara çekilmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Bu yüzden onu hem lider oyuncu olarak, hem de lidere yardım edecek oyuncu olarak düşünmek mümkün. Tempo konusunda çoğunlukla oyunun hızlanmasını tercih etse de, takım oyununa dair her şeyi kontrol altında tutuyor, o an ne gerekiyorsa en iyiyi saptıyor ve buna göre hareket ediyor. Eli sıcak oyuncuyu bulup, onun her şekilde skor üretmesini sağlıyor, bir anlamda besliyor. Reno Bighorns gibi çok fazla yıldız ismi olan takımda, hücumda her oyuncuyu tatmin etmek çok zordur. Stockton saha içinde bu görev ve pas dağılımını çok iyi uyguladı. Hücumu başlatırken kimsenin oyundan düşmemesine çok dikkat etti.

Ayrıca faul aldırma konusunda Avrupa bir büyük isim daha kazanıyor diyebiliriz. Bir Reyes ya da McCollum seviyesinde değil, ama o da burada rakip savunmacılara çok sıkıntı yaratacak.

- Çok sağlam bir fundamental'a sahip ve top hakimiyeti üst düzey. Beden hareketlerine epey hakim olup iyi yön değiştirebilmesi, onu savunulması güç bir oyuncu yapıyor. Zaten sayılarının çoğunu da potaya drive ederek buluyor. Bu konudaki tek sıkıntısı; ne kadar zeki olursa olsun, (hücumun çıkmaza girdiği anlarda yaptığı penetreleri çıkarırsak) blok yiyeceği ya da top kaybı yapacağı çok belliyken bile içeriyi gereksizce zorlaması. Avrupa'da bu alışkanlığını devam ettirmemesini dileyelim.


- Geçen yıl 45 maçta ortalama 31.4 dakika süre almasına rağmen, maç başına 7.2 asist / 2.6 top kaybı ortalamaları tutturdu. Takımın en kritik 2 oyuncusundan biri olduğunu düşünürsek, bu rakamlar D-League için gerçekten çok etkileyici. Ancak etkileyici olmayan bir rakam da var: Dışarıdan %35 ile şut atıyor. Yukarıda oyunun çıkmaza girdiği anlarda yaptığı penetrelerden bahsetmiştim. Maç başına 5.2 üçlük kullanması sizi yanıltmasın, dış şut hiçbir zaman önceliği olmadı. Set dahilinde attığı 1-2 üçlük dışında diğerlerini genellikle boş kaldığı zaman kullandı. Şutuna olan güvensizlik sorunu, Avrupa'da onun için sıkıntı doğurabilir.

- Savunmada pas kanallarını iyi kapatıyor, ellerini çok iyi kullanıyor ve top çalmaya yardım edip transition'dan kolay basket bulunmasını sağlıyor. Topla çok hızlı yön değiştirebilen ve atik oyunculara karşı sağlam duruyor. Ancak eşleşmesi uzunsa, bu biraz sıkıntı demek. Stockton'ın en önemli problemi hep size oldu bu güne kadar. Boyunun 1.80 olması, onun NBA için yetersiz görülmesindeki en önemli nedenlerden biriydi. Vücudunun üst kısmı güçlü olabilir, bu sayede bire bir hücum da savunabilir. Ancak şuta kalkan oyuncuyu durdurmakta zorlanıyor. Ya da savunmada perdeye takıldığında yapılan zaruri adam değişiminde takım ciddi sıkıntı yaşıyor. Bu yüzden, yanında Bighorns'ta olduğu gibi Cliff Hammonds tarzı 1.5 ya da 2 numaraların bulunması hem onun adına, hem de takım adına hep yararlı olur.

Karşımızda çok zeki ve fiziksel handikaplarına rağmen sert bir oyuncu var. Müthiş bir pasör, iyi bir savunmacı ve gerektiğinde saha içinde bir koç. Cedevita, Stockton'ı Avrupa'ya getirerek takdir edilesi bir iş yaptı. Yaptıkları işin büyüklüğü yakında fark edilecektir.

Yazı sonu için 2 bilgi:

- Stockton, Hırvat pasaportuna da sahip. (Annesi Hırvat olduğu için)
- David'in 27 yaşındaki abisi Michael Stockton, D-League'de Canton Carge forması giyiyor.

Comments

Popular posts from this blog

Basketbol Süper Ligi | İlk Yarı Ödülleri

Yeni Misafirlerimiz #1: Ricky Ledo

Değerlendirme | Phil Pressey